Ara
Close this search box.

Bir Barış Manço Anısı, “Meluncanlar”!

baris-manco12

Anavatan’dan gelen herkes şu soruyu sorar.

Ermeni ve Yunan Lobileri çok kuvvetli, değil mi?

Sayıları da çok, değil mi?

Sayıları az olsa ne yazar.

Bilinçli, sistemli ve organize çalışmadan, bilgi sahibi olmadan ne yapabilirsiniz ki?

Ancak bu prensiplere bağlı kalarak çalışırsak her konuda başarılı olabiliriz, benim cevabım bu yöndedir.

Konuyu daha iyi kavramak için Amerika’da yaşayan Türkler’i de tanımak lazım.

Öncelikle şunu ifade edelim. Amerika’daki Türk toplumu çok genç bir topluluk. 17. yüzyıldan bu yana akın akın Amerika’ya göç eden İngiliz, İrlanda, Alman, İtalyan ve diğer etnik kökenli toplumlar Amerika’yı kurarken o tarihlerden de önce Amerika’ya gelenler Türkler yani Meluncanlardı.

Dünya’ya hükmeden, gerileme devrinde bile miras yedi gibi Lale Devrini yaşayan Osmanlı’nın ne işi olur yeni dünyada?

Pekiyi de bu Meluncanlar kim? Melun kalmış Can’lar.

Hiç duymadınız mı?

O zaman hazır olun, size muhteşem bir hikaye anlatayım.

Hikayeyi ilk inceleyenlerden biri rahmetli Barış Manço.

Türk Günü için rahmetli Barış Manço geliyor, ben hem yürüyüşü idare ediyorum, hem de New York’daki Türk radyosunu. O zamanlar internet filan hak getire.

FM Radyo tek haberleşme kanalı ve herkesin kulağı bende!

Barış Abiyi karşılamak için havaalanına gidecektim, güvenlik yüzünden Şükrü Elekdağ (o zamanki Büyükelçimiz) gecikince yetişemedim, otelde buluşuruz dedim.

Gittim ki adamı havaalanından alıp Brooklyn’de kebapçıya götürmüşler.

E pes yani.

Türkiye’ye gelen Amerikalı ziyaretçileri McDonalds’a götürmek gibi bir şey.

Ertesi gün Kurtalan Ekspres ile prova yapmak üzere toplandık. Herkes acıkınca pizza söyleyelim dedik, aşağıya indik.

Bizim Giresunlu bir pideci var, Patterson’da Türklerin en yoğun olduğu bölgede. Bizimkiler pideciyi görünce karadeniz pidesi istediler!

İçeriye girip sipariş verdik, bekliyoruz.

Derken bir Amerikalı girdi içeriye.

“Bu pide pizzaya benzer bir şey midir?” diye sordu bizim uşağa.

Bizim uşakta İngilizce sıfır.

Baktı, baktı ve içeri seslendi, “Aliii, uşağum beri bak bi turist geldi, ne gonuşii anlamiim”

Hay Allah, güler misin, ağlar mısın, sensin turist!

Sonra adama pizzacı tarif ediyor.

“Bah hele burdan ağrı go, go, go, go sonra stop.”

Eliyle sol işareti yapıyor ve devam ediyor “goooo, go, go, go stop.”

Rahmetli Barış Manço ile gülme krizi yaşadık. Sonra Barış Ağabey bunu program yaptı, toprağı bol olsun. New York’ta radyo programımızda da bolca sohbet ettik. Sonra da Meluncanlar ile ilgili belgesel yaptı.

Elvis Presley, Bill Clinton gibi ünlülerin geldiği bölgeye ilk yerleşenler Amerikalı yerlilerle evlenen kendilerine mel’un can diyen öz be öz Türk Leventleriydi.

Amerika’da ilk yerleşim ve ilk Türkler

Amerika’da ilk koloniler 1607 yılında İngiltere’den gelen Jamestown kolonicileridir. Bunu daha sonra 1627 yılında Mayflower gemisi ile gelenler takip eder. Bunlardan önce Amerika’ya gelen bir başka grup var. Meluncanlar Derneği kurucusu ve Başkanı Dr. Brent Kennedy’nin kitabında yer alan bilgiye göre 1571 yılında Portekiz, İspanyol ve Haçlı donanmaları ile Osmanlılar arasında yapılan savaşta 10 bin kadar Osmanlı levendi İspanyollara esir düşmüştür. Ancak İspanyolların ve Portekizlilerin dönemin ünlü denizcisi İngiliz Kaptan Sir Francis Drake ile yaptığı bir başka deniz savaşında gemide bulunan 400 Osmanlı Levendi, İspanyol ve Portekiz tutsaklar Drake’in gemisine esir olarak geçmiştir.

Drake bu esirleri Küba’da kuracağı koloniye götürmek isterken gemisi fırtına nedeniyle Amerika’nın Kuzey Carolina kıyılarına yanaşmak zorunda kalmıştır. Drake burada ülkelerine dönmeyi bekleyen İngiliz askerleriyle karşılaşmış gemide yer açabilmek için esirleri Amerika kıyılarına bırakmıştır.

Boazio-Sir_Francis_Drakes_West_Indian_Voyage                                                                Sfec_goldenhind02crop

Burada kaderlerine terk edilen Portekiz, İspanyol, Musevi ancak çoğunluğu Türkler’den oluşan esirler yaşamlarına devam edebilmek için bölgedeki değerli kabilelerle tanışıp, karışmışlardır. Türk olanlar kendilerine en yakın gördükleri Kızılderili, yerlilerle evlenmişlerdir. İşte bugün Meluncan olarak adlandırılan kişilerin bu esirlerin torunları olduğu sanılmaktadır. Ne var ki Meluncanlardan sonra Avrupalı koloniciler tarafından ten renkleri ve etnik kökenleri nedeniyle birtakım aşağılamalara maruz kalmış ve Apalaçya eteklerine kadar çekilmişler ve soylarını hiçbir zaman açıklamak istememişlerdir.

Nazar boncuğu ve nazara inanan, yanak yanağa öpüşen, Allah korusun derken tahtaya vuran, dilek tutarak ağaca put, bez bağlayan, insanları yolcu ederken arkalarından su döken, Atalarının güneşe doğru dönüp, eğilip, kalkarak dua ettikleri hikayelerini babalarından, dedelerinden dinleyen Meluncalardan sonra Amerika’ya gelen ilk Türklerin geliş tarihleri çoğunluk olarak neredeyse 300 yıl sonraya, 1950’li yıllara denk geliyor.

Screen Shot 2016-09-18 at 1.36.57 PM

O yıllarda Amerika’ya gelen Türklerin çoğu hep belli bir eğitim seviyesinden geçmiş Türkler’den oluşmaktaydı. 80’li yıllardan sonra ise daha çok mavi yaka dediğimiz, çoğunluğu işçi vasıflı vatandaşlarımız gelmeye başladılar.

Sadece Türk vatandaşları değil, Türk soydaşlarımız da var

Bugün Amerika’da 100.000’den fazla Kırım üzerinden gelmiş soydaşlarımız var. Bu soydaşlarımız Amerika’ya ilk yerleşen Türkler arasında.

Karaçaylı soydaşlarımız.

Bir milyona yakın İran’dan gelmiş Azeri Türk soydaşlarımız. Yarım milyona yakın Azerbaycan’dan gelmiş soydaşlarımız.

Türkmenler, Özbekler, Misket, Ahıska Türkleri.

Bir de Yağlıdereliler var.

Giresun Yağlıdere’nin neredeyse tümü burada.

Başkanları genç arkadaşım Cevdet Özdemir kendisini çok iyi yetiştirmiş, toplum için kendisini paralayan, burada okumuş başarılı bir iş adamı.

“Eh” diyorum “Cevdet, Amerika bir şu Kızılderililerden bir de Yağlıderelilerden çok çekti.”

Gülüşüyoruz.

İşin ilginç yanı toplum küçükken etkinliklerimiz daha yoğundu. Toplum büyüdükçe bu azaldı.

Fitne, fesat, kıskançlık, ikilik yaratanlar türedi.

Ermeni terörünü protesto amaçlı ilk Türk Günü Yürüyüşümüzü yaptığımızda sadece kaldırımlardan yürüme iznimiz vardı.

Büyük Türk Günü Yürüyüşümüz şu an Türklerin yurt dışında yaptıkları en büyük organizasyon.

Bunu bile bölmeye, yıpratmaya çalışanlar çıktı.

Bu da yetmezmiş gibi Türkiye’yi kötüleyen, başka diasporaların kuklası haline gelen, aleyhimize basında, okullarda, senatoda konuşan bazı kansızlar türedi.

 

(*) “Türküm, Doğruyum, Amerikalıyım” kitabımdan alınmıştır.

Bu yazıyı paylaş:
Facebook
Twitter
LinkedIn
Kaya Boztepe

Kaya Boztepe

5 yanıt

  1. Merhabalar, yazi cok guzel tesekkurler,
    sormak isterdim, Baris Manco ile beraber yaptigin radyo programin kayiti varmi?
    Varsa bizlerle paylasmayi dusunuyormusunuz?

    Buyuk bir Baris Manco arsivim vardir, baskasinda olamayan kayitlar vs vardir ve arada sirada Baris Manco facebook sayfamda paylasiyorum 🙂 Bunu de paylasmak isterdim mussadenizle (elinizdee kayit varsa tabii ki)

    Baris ve Sevgi
    Hakan Tuna

  2. Ben Baris Manco’nun buyuk hayranlarindanim.Sarkilarini buyuk bir hayranlikla dinlemisimdir yillarca ve ben bu yazinizi ikinci defa tekrar okudum
    Gercekten yazdiginiz her seyin hakkini veriyorsunuz Kaya bey insan 100 defada okusa hic bikmaz o denli yani.Tesekkurler Kaya bey elinize yureginize saglik….❤

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir