Ara
Close this search box.

Adalet Ve Hiyanet!

Önce Adalet

Balyoz davası ile ilgili yazımıza gelen bazı yorumlar sonucu halkımızın büyük bir çoğunluğunun bilgi sahibi olmadığını bir kez daha üzülerek gördük.

 

Yine de umutluyum.
Uyuşturulmuş ve umursamaz bir görüntü sergileyen halkın tepkisi yavaş, yavaş gidişatı sorgulayan, sesini yükseltmeye başlayan, şikayetlerini dile getiren bir şekle dönüşüyor.

 

Tutklular bir bildiri yayınladı yine.
Bildiri açık bir şekilde Balyoz planı davasının en büyük dayanağı olan 11 numaralı cd’nin sahte olduğunu, bunun bilirkişiler ve raporlarda yüzlerce kere ispatlanmış olduğunu ifade ediyor. Buna rağmen mahkeme’nin herkesi peşinen suçlu kabul ettiğine değiniyor.

 

Bu sözde deliliin imajı yüzlerce kere talep edilmesine rağmen kanunlara meydan okurcasına savunma avukatlarına verilmemektedir.
Örneği Muz Cumhuriyet’inde görülmeyecek bu davranış gerçekten akıllara zarar bir tutumdur.
Suçsuz olduğunu haykıran bu insanların bu istekleri ve en doğal hakları neden teslim edilmez?

Eğer bu cd sahte değilse, gerçekse, savunmanın en doğal hakkı olan ve kanunlarla korunmuş olan bu talepleri nasıl ve neden göz ardı edilir?
Öğrenci tezlerinden bile alıntılar olduğu iddia edilen ve sahte olduğu ilk günden itibaren haykırılan bu sözde delil eğer sahte değilse neden çekiniyor iddia makamı?
Kanundan üstün olma hakkını nereden buluyorlar?

 

Mahkeme deliller henüz toparlanmadı diyor.
8 sene geçmiş aradan.
Neye istinaden tutuklu bu insanlar.
8 senede toparlayamadıkları deliller ne zaman toparlanacak?
Lehte delillerin göz ardı edildiği ve mahkeme öncesi yapılan hakim atamaları sizce neyi ifade ediyor?

 

Esad’ın gürültülü öksürmesinin, RTE’nin düğünde ne söylediğinin haber olduğu bu memlekette mahkemeyle ilgili bu haberler neden hiç yer almaz?

 

Hiyanet!

 

PKK’nın TBMM şubesi BDP’li sözde vekiller yine iş başındalar.
Çocukların ve kadınların etekleri arkasına saklanarak, çoluk çocuğu eylemlere sürükleyen sözde vekillerin rezilliklerini izlemekten usandık artık.

 

Çocuk bile değil, bebeklerin, hemşire, doktorun, öğretmen, memurun, günahsız insanların ölüm emrini veren, yakalandığında salya sümük ağlayıp sözde davasını hemen satan pislik bir katil olan Apo simli canı ile hala daha ne konuşulacak, bu sözde vekiller hala neden konuşturulur bilemiyorum.

Çözüm nedir çözüm?

 

Çözüm tepki göstermektir.
Örgütlenmektir.
Örgütlere, partilere üye olmaktır.
Gelirken yanında arkadaşlarını getirmektir.
İnanmaktır, çalışmaktır.

Son söz:

 

AYDINLARI KORKAK OLAN MİLLETLER ,EZİLMEĞE MAHKUMDUR.

“Uluslar, egemenliklerini geçici bile olsa, bırakacağı meclislere dahi gereğinden fazla inanmamalı ve güvenmemelidir.
Çünkü meclisler bile despotluk yapabilir ve bu despotluk bireysel despotluktan daha tehlikeli olabilir.
Meclislerin öyle kararları olabilir ki, bu kararlar ulusun yaşamına giderilmesi olanaklı olmayan zararlar verebilir.”

Mustafa Kemal Atatürk

Bu yazıyı paylaş:
Facebook
Twitter
LinkedIn
Kaya Boztepe

Kaya Boztepe

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir