Ara
Close this search box.

23 Nisan ve Atatürk Konferansı

Bunu yazıp yazmamayı çok düşündüm. Beni o kadar rahatsız etti ve o kadar üzdü ki, sonunda sizlerle paylaşmaya karar verdim.

Öncelikle ifade edeyim, ben her türlü dalaverayı gördüm, sıkıntı çektim, FETÖ’sünden, yalakasına, en yakınımdan, beni hayatında hiç görmediği halde bel altı vuranına kadar hep mücadele ettim ama hiç böyle bir şey başıma gelmemişti.

FullSizeRender-4

Dallas’a hareket etmeden önce 22 Nisan’da Columbia Üniversitesi’nde Atatürk ve 23 Nisan Konferansım vardı. Adetim olduğu üzere yine erken gelip salon ve ses düzenini kontrol etmek istedim. Salon başkalarına verilmişti. Bir yanlışlık olduğu söylendi ve İzzet kardeşim hemen sorunu çözdü, bizi bir başka salona yönelttiler. Diğer binanın kapısında bekleyen arkadaşlar da gelen misafirleri yeni toplantı salonuna yönelttiler.

Bu arada bana devamlı cep telefon mesajları geliyordu. “geçmiş olsun, hayırdır, her şey yolunda mı” ve benzeri mesajları ben bir kaç gün önce kısılan sesime ve toplantı salonunun değişmesine yoruyordum.

Daha önce geleceklerini teyit eden bir çok dostum gelmedi toplantıya.

Olabilir, yağmurlu bir Cumartesi günüydü.

Güzel bir toplantı oldu, gelenler son derece keyif aldı. Önce İngilizce sonra Türkçe yaptık toplantımızı, Atatürk’ün bilinmeyen ya da az bilinen hikayeleriyle “Egemenlik Ulusundur” kavramını irdeledik.

Ancak toplantıdan çıkıp eve doğru giderken gördüm ki sayfamızda ilan ettiğimiz 23 Nisan Atatürk toplantımızın istenmeyen sebepler yüzünden iptal edildiği yazıyordu!

Beynimden vurulmuşa döndüm. İlanı yazan H. Alemdar isimli bir şahıstı ama elbette sahteydi, böyle biri yoktu. Mutlaka bir şekilde bunu yapan ya da yaptıranlara ulaşacağız, kimler olduğu hakkında son derece sıkı bir tahminim var ancak bu gerçekten bir ilkti.

Telefonda üzüntümü ifade ederken çok sevdiğim bir ağabeyim “üzülme, gurur duy, demek bir Atatürk toplantın bile bunları bu kadar rahatsız ediyorsa zaten çok önemli bir iş yapıyorsun” dedi.

Düşündüm, hak verdim.

Avrupa, Türkiye ve Amerika’da her yeri geziyorum. Her yere gidip gücümün yettiğince anlatıyorum.

Atatürk’ü anlatıyorum, yaşadıklarını, yaptıklarını, neden bu günleri yaşadığımızı ve bundan sonra neler yapmamız gerektiğini.

Bir mucizenin hikayesini anlatıyorum.

New York benim arka bahçem.

Kongre’ye Senato’ya onbinlerce imzayı bir günde gönderdik New York’dan. Türk Günü için elimizi kaldırdığımızda onbinler destek oldu bize.

En kısa zamanda New York’da bir daha yapacağım.

Hep yapacağım.

Nefes aldıkça, gücüm yettiğince, her zaman ve her yerde!

Çünkü en büyük savaş, cehalete karşı yapılandır.

FullSizeRender 4.58.10 PM

 

 

Bu yazıyı paylaş:
Facebook
Twitter
LinkedIn
Kaya Boztepe

Kaya Boztepe

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir