Devlet’in Koltuğu
Devlet Bahçeli. Kendi koltuğunu sağlama almak için düşündü, düşündü ve Başkanlık üzerinden davasını satmaya karar verdi. Sattı. Bu ilk satışı değil. Akıllı insanları bir araya
Devlet Bahçeli. Kendi koltuğunu sağlama almak için düşündü, düşündü ve Başkanlık üzerinden davasını satmaya karar verdi. Sattı. Bu ilk satışı değil. Akıllı insanları bir araya
Gelinen durum budur. Amerika ile ilişki sıfır. Almanya, Fransa, İngiltere, İtalya ve tüm Avrupa. İçler acısı. Rusya’yı hatırlayın. Sonra sırasıyla sözde dost müslüman ülkeleri. Van
İmparatorluğun yenilgisini belgeleyen Mondros Mütarekesi’nin 30 Ekim 1918’de imzalanmasından kısa bir süre sonra Enver Paşa, Talat Paşa, Cemal Paşa ve Bahattin Şakir yurtdışına kaçmışlardır. Ömrü
İmkansızı başarmış, mucizelere imza atmış galip devletin temsilcileri Lozan’a gideceklerdi. Ömrü cephelerde geçmiş, hayatlarında hiç sivil elbisesi olmamış, borç parayla takım elbise diktirip yollara düşmüş
Bir Florya Kaçamağı Hikayesi O bir halk adamıydı. Şatafatı, gürültüyü, yalakalığı sevmezdi. Onu halktan ayırmak, onu hücreye hapsetmek demekti. Sıkılır, kaçar, tek başına halkın içine karışırdı. Herkes bir telaş onu ararken o
Amerika Başkanlık seçimleri için yapılan ilk mülakat iki adayın gece ile gündüz kadar farklı olduğunu ortaya koydu. Bir yanda doğrusuyla, eğrisiyle yaptıklarının arkasında duran, hazırlıklı,
“Siz Federasyon Başkanısınız, biraz birleştirici olun lütfen, her yerde Atatürk, her sözde Atatürk” dedi bana. “Ben Atatürk’ün bölücü olduğunu bilmiyordum” dedim. “Hayır öyle demek istemedim”
Veda ederken bir mesaj verdi aslında. Gerçek birlik mesajı, beraberlik ruhu nasıl olur gördük. Duyduk. Sımsıkı kenetlenmiş bir kitlenin sessiz çığlığını duyduk. Sadece ona veda
Çünkü o zarif, duygusal, iyilik timsali, yalan bilmez, dürüst, haram yemeyen, zalimin karşısında olan “Uzun Adam”, Recep Tayyip Erdoğan Hazretleri Saray’ın külliyesinde toplanılacak dedi. Kötü
Osmanlı İmparatorluğu’nun çöküşü, Bağımsızlık Savaşımız, Cumhuriyetimizin kuruluşu ve halkımızın bu dönemlerde yaşadığı acı ve tatlı olaylar, o günlerin tanıkları yazarlarımız tarafından, unutulmaması gereken belgeler olarak, tüm